30 Kasım 2011 Çarşamba

Fabrikasız Nasıl Global Marka Olunur?

Bugün dünyada birçok global marka var ki kendilerine ait hiçbir üretim tesisi bulunmamakta. Tüketiciler için çok da fazla merak edilen bir konu değil aslında. Bu markaların tutkunları, tutkunu oldukları marka veya şirkete ait fabrikaları olduğuyla da pek ilgilenmiyorlar. Onlar, istedikleri kalite ve standarttaki ürünlerini istedikleri fiyatta bulup bulmadıklarıyla ilgileniyorlar.

Peki Bu Markalar Neye Odaklanıyor?

Bu markalar üretim yapmaktan çok müşterilerinin ihtiyaçlarını anlamaya ve müşteri sadakati yaratmaya uğraşıyorlar. Üretimden tamamen de çıkarak kaynaklarını marka yaratma ve ürün tasarımı yapma gibi konulara aktarıyorlar.

Bugün moda yaratabilen tekstil firmaları dünyanın çeşitli moda merkezlerinde tasarım ofisleri kurarak en iyi tasarımları yapmaya çalışıyorlar. Yapılan tasarımları ise anlaşmalı oldukları fason üreticileri kanalıyla ürettirmektedirler. Burada önemli bir detay da fason üreticilerin seçimi. Üretici seçerken değerlendirme kriterleri hız, esneklik, maliyet ve lokasyon avantajları olmakta.

Fabrikasız olmak markaya hız ve esneklik kazandırıyor. Bu tamamen firmanın markasını nasıl konumlandırdığıyla ve çizdiği strateji ile ilgili. Fabrikasız global markalar ana işlerini ürün geliştirme, tasarım, pazarlama ve marka yaratma ve geliştirme olarak görmektedirler.

Global markaların fabrikasızlaşmayı seçmelerinin bir tane sebebi de maliyet avantajı sağlayarak karlılıklarını artırmak. Fabrikaları kapatarak sabit yatırım maliyetlerinden, personel giderlerinden ve bazı genel gider kalemlerinden kurtulmaktadırlar.

Fabrikasız olmanın olumlu olduğu kadar olumsuz tarafı da bulunmakta. O da kendinize ait tasarım ve geliştirmeleri yani kendi 'know-how'ınızı yabancı bir firmayla paylaşmak. Tedarikçi firmanın daha sonra bu yetenekleri kazanarak sizin karşınıza bir tehdit olarak çıkabilme şansı bulunmakta. Özellikle elektronik sektöründe bu tarz şirketlere rastlamak bir hayli mümkün. Fason üreticiden global bir marka nasıl olunur konusu ise tamamen başka bir yazı konusu.

Bu arada merak edenler için söyleyebilirim ki bugün birçok tanınmış Türk markası da fabrikasız olarak çalışmakta.

21 Kasım 2011 Pazartesi

Hızlı Balıkların Özellikleri

Globalleşen dünyada artan rekabet sebebiyle bütün firmaların hedefi büyümek, yeni pazarlara açılmak ve karlarını artırmak.

Bu yoğun rekabet ortamında birtakım firmalar bazı farklar yaratarak rakiplerinden ve faaliyet gösterdikleri sektörden daha fazla büyümektedirler. Bu başarının temellerini sektörden sektöre değişmediğini söyleyebiliriz.

Peki Nedir Bu Özellikler?

1-Stratejik İK Yönetimi

İnsan kaynaklarına yapılan yatırımın çok fazla getirisi olduğuna inanan yönetim politikası. Bu politikanın sonucunda oluşan felsefe en büyük değerimiz insandır felsefesi. İnsan kaynağının verilen eğitimlerin, kazandırılması gereken yetkinlikler, ekip çalışmasının artırılması ve bunun sonucunda şirketine gönülden bağlı insan kaynağının oluşturulması.

Bir diğer nokta da yetenek yönetiminin düzgün bir şekilde yapılması. Yeteneğin firmaya kazandırılmasının sağlanması ve eldeki yeteneklerin bağlılık programlarıyla elde tutulması

2-İnovatif Ürünler ve Arge

Arge ile ilgili önemli bir nokta yapılan arge yatırımları ve bu yatırımlar sonucunda ortaya çıkan ürünler. Ürünlerin inovatif ve yaratıcı olması sonucu rakiplerden ayrılması ve sektöründe fark yaratması. Bir başka ölçülmesi gereken değer de Arge yatırımlarının ciro içerisindeki payıdır.

3-Müşteri Odaklılık

Başarılı şirketlere baktığımızda ise müşteriyi merkeze aldıklarını görüyoruz. Bazı firmaların yeni ürünlerinin adını bile müşteriye sormaktadırlar. Bu yaklaşımın müşteriye verilen değeri göstermekte. Müşteri ihtiyaçlarını ve pazarın durumunu yakından takip edip iş modelini ve stratejiyi buna göre geliştirmek sürdürülebilir büyümenin kaynağı olacaktır.

4-Sürdürülebilirlik ve Şeffaflık

Stratejilerinin merkezine sürdürülebilirliği koyan firmalar yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelip atık yönetim sistemleri kurup çevreye duyarlı yatırımlar yapmaktadırlar.

Etik,şeffaf ve hesap verilebilir yönetime sahip olan firmalar kamuoyunun beğenisini kazanarak başarı merdivenlerini tırmanmaktadırlar.

20 Kasım 2011 Pazar

Global Şirket Olmak

Bugün Türkiye'de bütün şirketlerin hedefi global marka haline gelebilmek. Bunun için birtakım süreçlerden başarı ile geçmeleri gerekiyor. Bu işin ilk önceliği ulusal olarak marka bilinirliğini sağlamak. Daha sonrasında ise bölgesel olarak marka bilinirliğini başarıyla oluşturmak gerekiyor.

Dünya markası olmak global şirket olmaktan geçiyor. Coca-Cola firmasını göz önüne aldığımızda gelirlerinin % 74'ünü yurtdışı faaliyetlerinden elde ettiğini görmekteyiz. Bunun için doğru stratejinin doğru iş modeliyle harmanlanıp gerçekten gerektiği gibi uygulanması söz konusu olmalıdır. Bugün Coca-Cola'nın gelişmekte olan 90 pazarda faaliyetlerini başarıyla sürdürdüğünü görmekteyiz. Bunun sebebinin kurgulanan pazarlama stratejisi olduğunu görmekteyiz. Bu stratejinin de global düşünüp yerel hareket etme stratejisi olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Burada Coca-Cola'nın pazarlama tarafının çok güçlü olduğu ve yerel pazarları çok iyi araştırıp doğru analizler yapıldığı ortaya çıkmaktadır.

Coca-Cola örneğinden devam edersek Türk firmaları için de aynı şey geçerlidir. Global olma yolunda adım atmayan Türk şirketleri global şirketler tarafından satın alınacaklardır.

Şu sıralar ekonomik sıkıntılar yaşayan Avrupa ekonomilerinde de Türk firmaları için birtakım fırsatlar gözükmekte. Dolayısıyla bu ülkelerde önümüzdeki yıllarda yer alacak Türk yatırımcılarının ve firmalarının sayısı artacaktır.

Global şirket olma yolunda yurt dışına yapılacak yatırımlarda önemli bir konuda şirketlerin yatırım yapmış oldukları ülkenin ve pazarın koşullarına çok çabuk ayak uydurabilme becerisi. Fakat burada atlamamamız gereken konu ise strateji ve iş modelinin doğru şekilde tasarlanması gerekiyor. Belirlenen stratejiye sadakat ve sabırlı olmak yurtdışındaki yatırımların başarılı olmasının anahtarıdır.

Bütün bunların dışında yurtdışına açılmış ve başarılı şekilde faaliyetlerini sürdüren Türk şirketleri de bulunmakta. Arçelik burada örnek olarak verebileceğimiz Türk firmasıdır. Beyaz eşya sektöründe ciro olarak yapılan değerlendirmede Avrupa'da 3.sırada bulunmakta, Beko markası ile beyaz eşyada Avrupa'da ilk 5'de yer almakta, dünyada ise ilk 10 firma arasında yer almaktadır.